Son dönemde haberler canımı sıkıyor panpalar. Yok İran Hürmüz Boğazı'nı kapatacak, yok Amerika-İsrail İran'a karşı ortak tatbikat düzenliyor, yok Ahmedinecad İsrail ve Amerika'ya sert çıktı, yok bilmem ne bilmem ne...
Bir söz duymuştum zamaında ''Dünya bir oyun sahnesi, siz onu izleyen seyircilersiniz.'' diye. Bugün dönüp bakıyorum bu söze söyleyen ne kadar doğru söylemiş, ne kadar mantıklı konuşmuş diye.
V For Vendetta diye bir film vardır bilirsiniz ve ya okuma kültürünüz varsa George Orwell'ın 1984'ünü. Senaryo ve hikaye aynıdır. Kitleleri korku içinde tut, sanal bir düşman belirle, insanlara yaşamarı için devlete güvenmeleri gerektiğini anlat olsun bitsin. Kitleler nasıl olsa bu olaya inanacak ve koyun gibi hiç bir şeyi sorgulamadan, hiç bir şeye bakmadan ölüp gidecek. Malum 2001'in eylül ayında kısaca 9/11 diye adlandırılan bir olay gerçekleşti. Amerika'nın simgesi sayılan İkiz Kuleler yerle bir oldu ve Amerikan Halkı müthiş bir terör paranoyası içine büründü. Şimdi size 9/11 ile ilgili bir video suncağım. Biraz uzun isterseniz daha sonra da bu videoyu izleyebilirsiniz. http://www.youtube.com/watch?v=cmsfP3TKk6Q
Ben olayı kesinlikle illüminati, tavistock ve ya başka bir örgüte bağlamayacağım. Bu direk olarak Amerikan Hükümeti'nin vatandaşlarını korkutmak adına yaptığı bir girişimdi. Düşünün bi neden Özgürlük Heykeli ve ya Beyaz Saray değil de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon hedef alındı? Aslında bunun cevabı çok basit. DTM'yi vurarak insanlara ekonominin bombok olacağı yönünde sinyaller verildi. ( Ki zaten amerikan ekonomisi bomboktu, bunu örtmek için mükemmel bir fırsat doğdu ellerine. ) Pentagon'u vurarak da Amerikan Devleti'nin askeri harcamalara daha fazla kaynak harcaması gerektiği konusunda insanlar inandırıldı. (ufak not: 99 yılı itibariyle Amerikan Halkı'nın öenemli bir bölümü yapılan askeri harcamaların gereksiz olduğunu beyan etmiştir.). Şimdi sıra geldi en önemli konuya Amerikan Devleti oluşturduğu sanal düşmanları bir an evvel bertaraf etmeliydi. Önce gücünü denemek adına kolay bir av bulması gerekti. 3 Seçeneği vardı Amerika'nın Afganistan, Irak ve Suriye. Aralarında en istikrarsız olan Afganistan yem olarak seçildi ve El-Kaide militanları Afganistan'da eğitim görüyor bahanesi ile Amerikan Kuvvetleri Pakistan'ın desteği ile Afganistan'a girdi. Yanlnız Amerika'nın hesaplayamadığı bir faktör çıktı ortaya TALİBAN!
Taliban'ı anlatayım size kısaca. Taliban 70'lerin başında Dünya'da öğrenci hareketleri almış başını giderken Öğrenciler Birliği adıyla kurulmuş yer yer Marksizm'den ama en çokta şeriatten etkilenmiş bir oluşum. Başlarda sadece siyasi mücadelede bulunsalarda özellikle SSCB'nn (anlamayanlar için Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği - Komünist Rusya) Afganistan'a saldırısıyla birlikte silahlı mücadeye girmiş ve ilerleyen dönemde Afganistan'ın kontorlünü tamamen devralmıştır.
Amerika tam Afganistan'ı yutacağım derken Talibanla karşılaşması başlarda 2. Vietnam vakası olarak değerlendirildi. Çünkü Taliban hem coğrafyaya hakimdi, hemde yerel halktan büyük destek alıyordu. Birinin ya da birilerinin Amerika'ya yardım etmesi gerekliydi ama kimdi? Türki Cumhuriyetler Rusya ile yakın olmaları sebebiyle bu olaya pek sıcak bakmadılar, Pakitan zaten elinden gelen desteği veriyordu, Nato ülkeleri de ilk aşamada muharip güç göndermeye pek istekli değildi, geriye tek bir seçenek kalıyordu, İRAN!
Şimdi bunlar size komplo teorisi gibi falan gelecek hatta bazılarınız siktir git orospu çocuğu falan diyecek ama sakin olun bence. Çünkü size sunacağım deliller baya sağlam pezevenkler. Öncelikle size bir adam takdim edeyim. İşte huzurlarınıza Ayetullah Hatmai. Şimdi diyeceksiniz ismi Ayetullah İranlı ama bize ne? Şimdi bu Ayettulah Hatmai sıradan bir adam değil kendisi İran eski cumhurbaşkanı. Kendisi Muhammed Hatemi olarak da bilinir. Şimdi bakalım bu amcamız ne demiş bu konuyla ilgili.
''Taliban İran'ı bir düşman olarak gördü, bizim İslam anlayışımızı reddetti.'
Talibanın bizim sınırlarımızın yakınında olması bizim için ciddi bir tehlikeydi ve Taliban bizim düşmanımızdı. Amerika'da öyle Taliban'ı düşman olarak görüyordu. Amerikan'nın Taliban'ı devirmesi bizim de işimize geliyordu.
Beyefendiyi durduramıyoruz devam ediyor bu da başka incileri:
''Biz terörizme karşı samimiyetle mücadele etmek istiyoruz, devlet terörizmi buna dahil.Bu İran'ın önceliklerinden biridir.Başarmak istiyorsak bu tehditle savaşmak yetmez Uluslararası işbirliğini arttırarark yollarını da kapamak zorundayız. ( Bm genel konseyi'nde söylendi bu sözler. )
Tüm bu sözlerden sonra İran Afganistan'ki Kuzey İttifakını Amerikan'nın özel kuvvetleriyle savaşmaya ikna etti. Böylelikle bir kaç hafta içerisinde Taliban yönetimi devrilmiş oldu.
Şimdi kameralarımızı başka bir beyefendiye çeviriyoruz. İran eski başkan yardımcısı Muhammed Ali Abtahi. Bu beyin de incileri var elbet, bakalım bu neler söylemiş.
''İran'ın Amerika'ya, Taliban ve El-Kaide'ye karşı büyük çaplı yardımı ilk bu idi. İran'ın yardımı olmadan Amerika'nın bunu başarması mümkün değildi.''
Sanırsam olayları az çok gördünüz taşaksızlar. Yazıyı çok fazla uzatıp sizi daha fazla sıkmak istemiyorum açıkcası. Şimdilik bu yazıyı burada sonlandırıyorum. Sırasıyla İran'ın Irak'ta ki rolü, İsrail-İran ve gene Amerika-İran ile ilgili yazılar yazacağım size. Biliyorum hepiniz tembel adamlarsınız, bunu okurken bile sıkılmışssınızdır O yüzden bu aşrkı da size gelsin eğlenin bakiim.
http://www.youtube.com/watch?v=sS76eS34Y0c&ob=av2e
Görüşmek üzere.
10/02/2012
0 yorum:
Yorum Gönder