19 Mart 2012 Pazartesi

Sevgili Sığır'ım

Şimdi sana sığır dediğim için alınacaksın, boş koy önemli değil. Aslında nasılsın yaram diye yazmak isterdim ama neyse…

Aslında biliyor musun sığırlar faydalı hayvanlardır. Etinden, derisinden hatta kemiğinden bile faydalanırsın ama senin hiçbir şeyinden faydalanamıyoruz be yiğidim. Dar bir kalıbın adamısın sen. Feysbuktan memleket  kurtaranlar gibisin.

Sen sonu bilinen bir film gibisin, ne olursa olsun değişmezsin, yenileşemezsin, takılır kalırsın hep belli çerçeveler içinde. Ha bu demek değil apolitik ol, Dünya’ya duyarsız ol, hiçbir şeyi takip etme. Aksine tam tersi olman lazım. Malafatı ortaya koyar gibi savunman lazım fikrini, her gününle her dakikanla sonuna kadar takip etmen gerek Dünya’yı, ekşici entel piç gibi olmadan duyarlı olman gerek haksızlıklara, göz yaşına, acıya ve kedere.

Benim söylediğim her şeyi doğru bilme Sığır’ım. Zaten hepsinin doğru olması da imkansız ama gavat herif beni eleştirirken bir argüman ortaya koy be, bak hacı şurası yanlış olmuş de.
Lan sen nesin harbi?

Mal mısın?

Ağır gavat mısın?

Lan ne biçim bir şizofrensin sen. Dinine sahip çık desem şakirt deyip sığırlığı sonuna kadar gösteriyorsun, soruyor musun sen Müslüman mısın diye?

Milliyetine sahip çık bu seni birleştirir dediğimde faşist deyip daha anlamını bilmediğin kavramlar üzerinden ayar vermeye çalışıyorsun.

Oğlum bak senin bu ağır gavatlığına cidden anlam veremiyorum ben. Ulan açıp okuyabildiğine göre cahil değilsin, internete girebildiğine göre elinde imkan var benim yanlış olduğum noktaları araştırıp bu yüzden eleştirebilirsin. Şakirt, yobaz, ırkçı, faşist, komünist, anarşist, anti militarist deyip bilip bilmeden neden yaftalıyorsun be sığırım?

Daha 2 gün önce gene senin türünden bir sığır ellerin kadar beynin çalışsaydı yazmış benim için.  Lan sikimde misin zannediyorsun he?  Olm cidden siktir git, vallahi siktir git. Okuma lan beni bak çok ciddiyim. Benim derdim çok okunma değil lan, öyle niyetim olsa koyardım bloga bir sayaç xxxx kişi bu blogu ziyaret etmiş diye imrenirdin lan. Tek derdim lan benim insanları değiştirebilemek daşşaksız herif. 2 kişi lan 2 kişi eğer 2 kişi cidden okur da araştırırsa yazdıklarımı değme benim keyfime lan o zaman. Vallahi Stoya’yı götürmüş kadar mutlu olurum.

Şimdi Sığır’ım vazgeçecek misin sığır olmaktan he, vazgeçecek misin Dünya’ya faydasız bir insan olmaktan? Olm bak ben dedim diye değişme, değişmen gerektiğinin farkına var da değiş. Kimsenin sözüyle güdülme be Sığır’ım. Herkes koyun, herkese çoban lazım deme lan.
Bilir misin dağ keçileri ne asil hayvanlardır he? Bak onlar özgür, bak onların önünde çobanları yok. Lan insan gibi olamıyorsan o dağ keçisi gibi ol be Sığır’ım ama o dağ keçisi gibi olurken de onlar gibi boş inat yapma be.

Bak Sığır’ım Dünya senin sandığın gibi yuvarlak değil artık. Artık duvarlar yok, sınırlar yok, ortak düşmanlar yok. Sadece çıkarlar ve bunun getirdiği saçma sapan bir düzen var. Lütfen özüne dön be Sığır’ım. Özüne dön ve gel daşşaklarından öpeyim seni. 

10 Mart 2012 Cumartesi

Yeni Yazı

Arkadaşlar malum uzun süredir yazamıyorum. Başladığım 5 tane yazı var lakin hepsi hakkında bir şeyler toparlamaya çalışmak zor ve sancılı bir süreç. Bir hafta içinde falan bu 5 yazının 2'sini büyük ihtimalle bloga koymuş olurum. Şimdiden size biraz ipucu vereyim biri sığırlar biri de korkularla ilgili olacak. haydi kendinize iyi bakın.

Saygılarımla. ( unutmadan tereyağını hazırlayın, daşşağınıza sürücem. )